14 Eylül 2014 Pazar

Kapıdağ Gezmeleri

Geçmiş zamandaki Eskişehir yazımda bahsettiğim gibi bilgisayarımda bir de Bandırma - Kapıdağ dosyalarım var.
Kapıdağ'a bu kadar çok gidiyor olmamın nedeni sevgili arkadaşım Burcu'nun Bandırmalı olması, sevgili kuzenim Emre'nin Balıkesir Bandırma İİBF'de okuması, sevgili Meral Teyzemin bir zamanlar orada yaşıyor olması.










Bandırmaya ilk girdiğinizde yan yana dizilmiş bir örnek gri binalar çok itici görünüyor.







Denize kıyısı olan bir ilçenin bu kadar beton olması şaşırtıyor insanı.





Yerleşim yerinin dışına çıktıkça yeşiller başlıyor.



















Aaa burası neresiymiş acaba? tadında ilgimi çeken birçok yer var. Liman ve çevresi benim için bir hazine.








Hiç beklemediğiniz bir anda tarihi bir bina çıkabiliyor karşınıza.












Son 5-6 yıldır o kadar çok gittim ki artık orada iken yapılanlar birer alışkanlık haline dönüştü. "Bu gün ne yapsak acaba" diye düşünülmüyor artık.

Sabah kalkınca otobüs ile 20 dakikada Erdek'e gidilir. Gidilir ama nasıl gidilir? Bir tarafta köy evleri bir tarafta küçük pansiyonların arasında kıvrım kıvrım bir yoldan yeşillikler içinde çabucak Erdek'te oluyorsunuz.

Mükemmel lezzetleri ve çeşitleri olan tostlardan yemek için ÖGS'ye oturulur.

Önce, uzunca bir süre "kim hangisinden yiyecek" tartışmaları yapılır. Favorilerim Haşmet (pastırma, kaşar, amerikan, jambon) ve Rıfkı (kavurma, kaşar, amerikan).

Karnınızı tıka basa doyurmanızın ardından, tam da bir ağırlık çökmeden önce yola çıkılır ve Erdek plajının en son noktasına kadar yürünür. Bu alışkanlığımı Burcu sayesinde kazandım. Benimle ilk defa yürüyen insanlar, mutlaka yolun yarısında plajda herhangi bir yere oturmak isterler ama bir şekilde ısrarlarım ile onları sona kadar sürüklemeyi başarıyorum. İçecek bir şeyler almak için en son büfeyi atlamamak lazım tabi.














Plajın sonunda en temiz denizi bulabiliyorsunuz, arkanızda oteller değil zeytin ağaçları var, sizin haricinizde oraya ulaşmayı başaran sadece birkaç kişi oluyor. Süper yani.



















Turan Köyü daha dışta kaldığı için hava biraz rüzgarlıydı.












Buradan sonraki güzel fotoğraflar Burcunun lomo makinası ile kim bilir ne zaman çekildiler.





























Bandırma'nın bir de rüzgarı meşhur fakat fotoğraftaki görüntünün tamamı rüzgar kaynaklı olmasa gerek.



















Bu yakışıklı kuzenim Emre.











Burcu'nun diğer güzel fotoğraflarına Lomography den ulaşabilirsiniz.




















Erdek plajının sonuna ulaşmadan az önce ormanın içine uzanan küçük bir patika ve köpek seslerini duyunca öylece duran ben.




Bandırmanın en güzel manzaralı mekanı Tepe Gazinosu .














Burcunun aynı filmi iki defa kullanıp üst üste çekim yaptığı deneysel çalışmaları.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder