Yaklaşık 20 gündür internet diyeti yapıyorum. inanın söylemesi kolay ama uygulaması çok zor, tüm diyetler gibi. Öncelikle karar vermek gerek, iş kafada bitiyor :)
ilk gün en zor olanıydı. Kendisinden zeka fışkıran akıllı telefonumu elime birçok defa aldım. Tuş kilidini açıp geri kapattım hatta Facebook, instagram ve swarm sayfalarını açıp ana ekranlarına bile baktım ama asla narin başparmağımı aşağıdan yukarıya doğru sürükleyerek sayfaların devamına bakmadım.
ikinci gün daha kolaydı ana sayfaları da açmadım, üçüncü gün ise telefonuma çok az baktım. Ne kadar da boş vaktim oluyormuş gün içinde unutmuşum.
Yalnızken çok daha kolaydı internet diyeti, etrafınızda kışkırtıcı etkenler olmayınca. Mesela bir kafede arkadaşınız ile oturuyorsunuz ; mekana ilk gittiğinizde siparişler verliliyor, ardından ise sözkonusu mekanda güzel bir fotoğraf ile check-in yapılıyor. Bu arada ben etrafa bakınıyor ve bir sigara yakıyorum. Ve ilerleyen dakikalarda her laf arasında karşımdaki kişi telefonundaki tüm uygulamaları gözden geçiriyor. Şikayetçi miyim? Hayır.
Kendi telefonuma iki de bir bakmak zorunda olmadığım için kendimi daha rahat ve huzurlu hissediyorum. Beni o halde gören bazı arkadaşlarım kendilerini oruçlu bir insanın karşısında yemek yiyor gibi hissettiklerini bile söylediler.
Peki nasıl başladı bu diyet sevdası ?
Geçenlerde sahilde yürüyüş yaparken bir otobüsten onlarca turist indi. Sanki kendilerine talimat verilmiş gibi ellerinde birkaç bin liralık telefonları veya birkaç bin dolarlık fotoğraf makineleri ile kendilerinden bir önceki kişinin çektigi fotoğrafın aynısını çekmek, aynı açıyı yakalamak için sıraya girdiler.Boş geçecekleri birşeyler olmasın diye hepsi bir telaş içinde sürekli fotoğraf çekiyorlar. Öyle bir andı ki hiçkimse içinde bulunduğu canlı, gerçek şeylere kendi gözleri ile bakmıyordu. Hepsi bilmemkaç megapiksel kameralarının arkasından bakıyordu denize, güneşe, ağaca. O an nefes aldıklarından, havayı kokladıklarından bile şüpheliyim. Günlük hayattaki tüketim deliliği ve telaşını tam da bunlardan uzaklaşmak için gittiğin tatile neden götürürsün ki? Sanırım amaç sadece gitmiş olmak, gidilecek yerler listesinden orayı çıkarmak, döndüğünde ofisteki arkadaşlarına sözkonusu fotoğrafları gösterip orada olduğunu ispatlamak fakat tam da orada iken bunu hissetmek çok da önemli olmuyor.
Buraya kadar yazdıklarımı okudum da bayaa atarlı olmuş sanki ben hiç akıllı telefon kullanmıyormuşum gibi. Neyse söylemeyeyim de içimde mi kalsın.
Neyse böyle başladım diyete ben kendi içimde büyük işler yapar internete girmez, zaferler kazanır, bir devrim gerçekleştirirken bütün dünya neler yaptı peki?
Taipçilerim yüzlerce mail gönderdiler, hayatta olup olmadığımı sordular.
Kendimi iyi hissetmiyorsam yardımcı olmayı önerdiler.
Konu sosyal medyada büyüdü. Canan 'ın nerede olduğunu ögrenmek isteyen kişiler swarm hesabım sürekli mesajlar gönderdiler.
Taki ben bir açıklama yayınlayıp iyi olduğumu ve biraz dinlenmek istediğimi bildirene kadar.
Tabiki böyle bişey olmadı. Sadece bir arkadaşım arayarak sordu sosyal meydanlarda görünmüyorsun diye.
Demem o ki dünyanın çok umrunda değiliz o paylaşımları yaptığımızda ya da yapmadığımızda.
Diteyin en zor kısmı ise Fatih ve Can ile çıktığımız pazar gezisi idi.Yağmurlu bir Antalya'dan yola çıkarak Kekova'ya oradan da Kaş' a gittik. Diyetim devam ettiğim için hiçbir fotoğraf paylaşmadım ama biraz zor oldu benim için. Onlar hepimizin hatta tüm Kaş ve Kekovadakilerin yerine güzel fotoğraflar paylaştılar.
Lütfen kendilerinin hesaplarını takip ediniz ve beğeniniz.
Şimdi o günden bu ne perhiz bu ne lahana turşusu konulu fotoğraflarımı paylaşıyorum.
Sonuç olarak internet diyeti yapmak insana kilo verdirmiyor, yararlarını ise ben anlatamam siz deneyin görün
Benim diyeyim bitti, kimbilir belki bir sonraki pazartesi tekrar başlarım.